Kamuoyuna ve Yetkililere Açık Çağrı: Kur’an Meallerine Yönelik Yasaklamalar Kabul Edilemez!
Bizler, aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, ilahiyatçılar, hukukçular, akademisyenler, öğrenciler ve vicdan sahibi herkes olarak, 30 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na Kur’an meallerini denetleme, toplatma ve yasaklama yetkisi veren yasal düzenlemeyi derin bir endişeyle karşılıyoruz. Bu düzenlemenin hukukun üstünlüğüne, İslam’ın evrensel ruhuna ve temel ifade özgürlüklerine aykırı olduğunu düşünüyor, derhal iptal edilmesini talep ediyoruz.
Sürecin Akışı:
2018: Çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na, daha önce sadece Arapça mushafları denetleme yetkisi varken, Türkçe meal ve tefsirleri de denetleme yetkisi verildi.
Kasım 2019’da Edip Yüksel’in “Mesaj Kur’an Çevirisi” hakkında toplatma kararı verildi.
Mayıs 2022’de Prof. Dr. Gazi Özdemir’in “Son Davet Kur’an” meali hakkında toplatma kararı verildi.
Şubat 2023’de İlahiyatçı İhsan Eliaçık’ın “Yaşayan Kur’an” adlı meal ve tefsir kitabı, Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından “İslam’ın temel niteliklerine aykırı” bulunarak toplatılma ve imha edilme kararı alındı. Konu mahkemeye taşındı.
Mart 2023’te mahkeme, KHK ile temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılamayacağı gerekçesiyle Diyanet’in talebini reddetti ve yasağı kaldırdı.
Mahkemenin red gerekçesi üzerine, iki yıllık bir çalışmanın ardından 30 Mayıs 2025’te çıkarılan yeni bir yasa ile Diyanet’e Kur’an meallerini yasaklama yetkisi kanunla verildi.
Hukuki ve Anayasal Çelişkiler:
DIB Kanununa ek KHK ve çıkarılan kanun;
A. Anayasanın 24.maddesinin 1.ve 3.fıkraları ile güvence altına alınan inanca, kanaate ve düsünceye sahip olma, inanç, düsünce ve kanaatleri nedeni ile kınanmama ve suçlanmama hakkını,
B. Anayasanın 13.maddesi ile baglantılı olarak 26.maddesinde güvence altına alınan düsünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma hakkını,
C. Anayasanın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcı muameleye tabi tutulmama hakkını ihlal etmektedir.
Bu yönlerden hem yasa hemde dayanagı olan KHK ile DIB kanununa eklenen madde Anayasaya aykırıdır.
Yasaklanan mealler herhangi bir suç unsuru içermemektedir. Basın
Kanununun 25/2 maddesi kapsamında bir fiil sözkonusu degildir.
Böylesi bir yasa Islam düsüncesinin gelismesini engeller niteliktedir.
Dini düsünce üzerinde tekel kurulamaz.
Temel hak ve özgürlükler, yalnızca meşru ve Anayasa’da açıkça belirtilen gerekçelerle sınırlandırılabilir. “İslam’ın temel niteliklerine aykırılık” gibi muğlak ve sübjektif bir ibarenin Anayasa’da yer almaması, bu yasanın anayasaya aykırılık taşıdığını göstermektedir. Uzmanlar, bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nden döneceğine inanmaktadır. Farklı dini yorumları cezalandırma girişimi, inanç özgürlüğüne açık bir darbedir.
İslam’ın Özüne Aykırılık:
Kur’an, inanan ve düşünen her bireye doğrudan hitap eden bir kitaptır. İslam geleneği, kul ile Allah arasına hiçbir ruhban sınıfının ya da dini otoritenin girmeyeceğini vurgular. Peygamberimiz, Kur’an’ı insanlığa bir miras olarak bırakmış, onu koruma görevini inananlara vermiştir. Diyanet gibi bir kurumun “Engizisyon Mahkemesi” gibi hareket ederek Kur’an meallerini yasaklaması, İslam’ın özündeki özgür tefekkür ve ictihad (içtihat) geleneğine tamamen aykırıdır. Diyanet’in mevcut konumu bile bazı çevrelerce İslam’ın temel niteliklerine aykırı görülmektedir.
Toplumsal Yansımalar ve Taleplerimiz:
Bu tür baskıcı uygulamalar, gençlerin dini yapılarla bağını koparmakta, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmektedir. Unutulmamalıdır ki, İslam’ın hoşgörü ve çoğulculuk anlayışı, farklı yorumların bir arada var olabilmesine dayanır. Mevcut iktidarın bu adımı, daha önce “Tek parti döneminde Kur’an yakıldı, yasakladı” gibi söylemlere karşılık, kendilerinin “Kur’an mealini yasaklayan” bir konuma düşmesine neden olmuştur.
Bu vahim gidişata karşı taleplerimiz şunlardır:
Biz inanıyoruz ki: Kur’an’ı anlamaya çalışanların cezalandırıldığı, düşüncesini ifade edenlerin “dinden çıkmakla” suçlandığı bir ülke, ne müslüman ne de demokratik olabilir. Bu gidişata sessiz kalmıyor, adalet, özgürlük, dini çoğulculuk ve inanç hürriyeti için sesimizi yükseltiyoruz.
İmzanı ekle, özgürlüğe sahip çık!